İslam Düşüncesinde Nübüvvet
İsâm Düşüncesinde Nübüvvet adını taşıyan araştırmamız üç ana bölümden oluşmaktadır. Araştırmamıza genel olarak bu konuyla ilgili kavram ve tanımları ve nübüvvetin mahiyetiyle ilgili bilgileri ihtiva eden giriş bölümüyle başladık. Kelâm ve akâid kitaplarında muhtasar olarak ele alınan bu konuları, sonraki bölümlerde ortaya konulacak çeşitli ekollerin nübüvvet öğretilerine sağlıklı bir biçimde yaklaşmayı sağlayacak şekilde daha detaylı olarak ele aldık. Araştırmanın en kapsamlı kısmı olan birinci bölümde İslâm düşüncesinde nübüvvet öğretilerini ortaya koymaya çalıştık. Bunu yaparken Selefiyye'den başlamak suretiyle filozofların nübüvvet öğretilerine varıncaya kadar konuyu fazla detaylı olmayacak şekilde, örnekleme metoduyla bu öğretilere mensup kişelerin en ileri gelenlerinden hareket ederek açıklamaya gayret ettik. Bu bölümün başında İslâm akaidinin ve bütün İslâmî ilimlerin ittifak edilmiş yegane kaynağı olan Kur'an'ın nübüvvet öğretisine ve peygamberlerin gönderiliş hikmetlerine yer vermeyi gerekli gördük. Takdir edilecektir ki, burada muhtasar olarak ele alınan konuların her biri başlı başına birer araştırma ve hatta doktora konusu olacak mahiyettedir. Bu sebeple konular, ilgili mezhep ve doktrinlerin genel karakterlerini yansıtacak şekilde ortaya konulmuştur. Son bölümde İslâm dünyasında inkâr düşüncesinin başlamasına kısa bir giriş yaparak nübüvveti inkâr eden belli başlı kişi ve gruplar tanıtılmaya çalışılmıştır. Bu grup ve kişiler tarafından yapılan itirazlar, İslâm düşünce tarihinde ortaya konulan çerçevede cevaplandırılmaya özen gösterilmiştir. En son olarak ise daha önce tezin adı olarak düşünülen nübüvvetin ispatı konusu ele alınmıştır. Burada özellikle İslâm düşüncesinde müstakil olarak sunulmasını uygun gördüğüm Gazzâlî ve Fahreddin er-Râzî'nin konuyu ispat metotları sistematize edilerek ortaya konulmaya gayret edilmiştir. Son olarak mucize ve onun nübüvvete delaleti ele alınmıştır.
- Açıklama
İsâm Düşüncesinde Nübüvvet adını taşıyan araştırmamız üç ana bölümden oluşmaktadır. Araştırmamıza genel olarak bu konuyla ilgili kavram ve tanımları ve nübüvvetin mahiyetiyle ilgili bilgileri ihtiva eden giriş bölümüyle başladık. Kelâm ve akâid kitaplarında muhtasar olarak ele alınan bu konuları, sonraki bölümlerde ortaya konulacak çeşitli ekollerin nübüvvet öğretilerine sağlıklı bir biçimde yaklaşmayı sağlayacak şekilde daha detaylı olarak ele aldık. Araştırmanın en kapsamlı kısmı olan birinci bölümde İslâm düşüncesinde nübüvvet öğretilerini ortaya koymaya çalıştık. Bunu yaparken Selefiyye'den başlamak suretiyle filozofların nübüvvet öğretilerine varıncaya kadar konuyu fazla detaylı olmayacak şekilde, örnekleme metoduyla bu öğretilere mensup kişelerin en ileri gelenlerinden hareket ederek açıklamaya gayret ettik. Bu bölümün başında İslâm akaidinin ve bütün İslâmî ilimlerin ittifak edilmiş yegane kaynağı olan Kur'an'ın nübüvvet öğretisine ve peygamberlerin gönderiliş hikmetlerine yer vermeyi gerekli gördük. Takdir edilecektir ki, burada muhtasar olarak ele alınan konuların her biri başlı başına birer araştırma ve hatta doktora konusu olacak mahiyettedir. Bu sebeple konular, ilgili mezhep ve doktrinlerin genel karakterlerini yansıtacak şekilde ortaya konulmuştur. Son bölümde İslâm dünyasında inkâr düşüncesinin başlamasına kısa bir giriş yaparak nübüvveti inkâr eden belli başlı kişi ve gruplar tanıtılmaya çalışılmıştır. Bu grup ve kişiler tarafından yapılan itirazlar, İslâm düşünce tarihinde ortaya konulan çerçevede cevaplandırılmaya özen gösterilmiştir. En son olarak ise daha önce tezin adı olarak düşünülen nübüvvetin ispatı konusu ele alınmıştır. Burada özellikle İslâm düşüncesinde müstakil olarak sunulmasını uygun gördüğüm Gazzâlî ve Fahreddin er-Râzî'nin konuyu ispat metotları sistematize edilerek ortaya konulmaya gayret edilmiştir. Son olarak mucize ve onun nübüvvete delaleti ele alınmıştır.
Stok Kodu:9789753523547Boyut:135-215-0Sayfa Sayısı:240Basım Yeri:İstanbulBaskı:1Basım Tarihi:2012-11-26Kapak Türü:KartonKağıt Türü:2.HamurDili:Türkçe
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.