Küflü Şimşek; Toplu Şiirler (1966-2001)Toplu Şiirler (1966-2001)
Liste Fiyatı :
13,89TL
İndirimli Fiyat :
9,72TL
Kazancınız :
4,17TL
Havale/EFT ile :
9,53TL
9789750800122
1282073
https://www.teklifkitap.com/kuflu-simsek-toplu-siirler-1966-2001
Küflü Şimşek; Toplu Şiirler (1966-2001) Toplu Şiirler (1966-2001)
9.72
Susarsa dağ gibi susan, konuşursa dağ gibi "uçarı" bir şiir Mehmet Taner'in şiiri... acı bir toprak gibi Zap suyu gibi çıplak, yalın... ateş gibi yakıcı... yeryüzü gibi geniş...
"Gece. Uzamış, bir yağmur anısı gibi. Ev'de serin yaz gecesi.
Üşü, akşamsefaları, üşü.
Ey herşeylerim üşü, sarar, kıvrıl
Kim yaşamış, yok, o düşler dolu dönüşü."
Küflü Şimşek Mehmet Taner'in şimdiye dek yayımladığı beş şiir kitabını biraraya getiriyor.
Tadımlık
Dolunaylarını süre süre sularda geleceğin
Duyur bize
Adacıkları sızlatan yeni ezgiyi
Deniz, deniz
Tınlamalarla yaklaşan derin şafak, ağır su!
Üfürüyorum, yolunu bağlayan
Son tozları da.
BUN SULARI
Bir doktora görünme fikri bende yer ediyor ve bu fikre
alışıyorum, benimsiyorum onunla bu birlikte eskimeyi
Tabelalar tabelalar geçiyor başımın üzerinden
çeşitli katlarda tabelalar hayır kuşlar geçmiyor
başımın üzerinden ve alçalmıyor ufka doğru tabelalar
Bir yağmur tutturuyor geceye yakın
Sönüyor kent, tabelalar
Az insanlar yürüyorlar aralarında yağmurla neonlarla
Bakıyorum birahaneye: 1937, Avrupa
7 ayrı vatandaş bir dolmuşta, ey Roma
7 bin puşt müziği, marşlar, bayramlar, bombalar!
Ne zaman namus satışa çıkarılmış da bulmamış alıcı
Bu gaz dolu boğucu havada?
Her şey gibi bu dondurucu gök altında
Sevdalar!
Bir sevda oluyor sövgü, sonunda!
Bazıları da ak kartondan pankartlar ellerinde
Kanırtıyorlar sessizliği biraz daha;
Bakıyorum alanlara: 1937, Avrupa
Alışverişe dalanlar pasajların akşam pazarlarında
Ey sergideki fanilayı aydınlatan aptal ampul, ey maksi fanila!
Kendine birçok giysi uydurmuş insan!
Ey yeme içme!
Evet bir doktora görünmeli
Bir gün şimşeğimden bahar, bir gün buhar olmalı gizlice
DEVALUE
Şemsiyemi açıyorum;
Yağmur yağıyor Ankaranın göbeğine
Bir kasaba tutturuyor
Baloncu ile büfeci de
Şu piyango biletçiler
Dolmuşa yolcu çağıran ak kasketli çığırtkan
Kalacaklar kısa bir an daha
Yağmurla Ankara arasında
Yağmur yağıyor alabildiğine
Çekilmiş ıssız taksiler köşe başlarına çoktan
Köprüde bir şey yok
Köpürüp bulanan akıntının Yalnızlığından başka
Bir madeni para, dönmüş
Ak yüzünü, gökyüzüne
Çamur sıvıyor kaldırımları
Yağmur yağıyor alabildiğine
KÖÇEK
Ankara
Ankara, Güzel Ankara!
Bir damla süt kolumda ölüm
İki kara leke.
Denge
Yani tehlike.
Sıçrayın
Fareler! Buldozerler! Ey Ten
Ay: Orman
Akıp giden tren: Ey Ten
Ankara!
Ankara, Güzel Ankara!
Ey incecik Ten
Vuran bana.. Ve onlara!
AK MİNELER
Nerede yangın, hani kır çiçekleri;
Hani akşamüstü? Dallardan inen gölge..
Çıkıyor gölü taşıran ayna
Suskunluk içinde
Garip, derede bir çift sazan
Bocalar, yayıldıysa akşam ışığı
Parlar, suyu taşıran ayna
İçimizin parlar sarmaşığı
Ozan hey! kaynaklarda
Kanın hey! dağla yaşadığı
Acının bitmediği, göğüste bir büyük
Gümbürtünün başladığı
Ozanlar hey! yazarlar kabuklara, hışırdar yapraklar
Suyun sesi iner uzaktan
Ovayı kucaklar gün, damlar
Aralarındaki kan
Gider kurban, döner gözler kan çanağına
Ulur kurt, ulur ağızda dinmeyen hırs
Gelir gölü taşıran ayna
İner yanımıza, sessiz
Acıyı dilimle cânım!
Nerede yangın, hani kır çiçekleri!
Gelir gölü taşıran ayna cânım
Gelir minelere gelecekleri.
AYY
Bahçam, köküm, odunum
Cânım
Ey Cânım
Söz geldi dayan oldu, kapılar üryân
Ses ederim uğrar gider
Yankederim hey hey hey
Soluk ermez kuşluğa
Hey yavrum yavrucağım ay ala keklik sekişlim
Taşın dibinden uğrar bir yılan!
Bir yılan!
Hey yavrum, yavrucağım...
Ay, konduracağım, ay kitabımın direği
Ayy!
ERKEN AĞIT, ŞUBAT
Neydi o dal kırıldı senin elinde
Bir güvercin sadası duydu su
Bir fısıltıyı böldü en olmaz yerinden
Avuçlarımızdan taşan su
Gölün yüreği çaylarda
Çayın usu şimşek
Şimşeğin kolu uzun
Damar, su
Söz geldi kapılara vurdu kapılara vurdu kapılara kapılara
Cânım ey, denk oldu uçurum
Rüzgârın al yanağına
Neydi o dal, duyduk yeşilliğini düşlerin
Kara yazgı indi çayıra, soludu
Neydi o dal, adı gelmez usuma
MART, 71
1
Yorgun ve çıplak ellerime bak asker
Ne kadar çirkin
Ne kadar güzel
Boynuma bak
Bir yanı ustura
Nasır tutmuş öbür yanı
Ve iki gelecek birden
Koparılmış, asker!
Bir şarkı var, ah bir titreyiş
Var elbet içimde
Yankılanır
Göl, gecede
Susmam;
Sabaha dek
Dizeler kurarım
Biri yanılsa bile
Bir öteki
İçer kanını
Kurulu ağın
Söylerim
Sonsuz umudu
Tükenmiş pencereleri
Sesim
Sesindedir mevsimin
Yıldızlara ve sevgiye dek
Yankılanır
Göl, gecede
Susarım;
Huylanır
Kulağımdan dizime dek
Gecenin verdiği doğum ağızları;
Dinlerim, dilimin altında
Kaynayan
Çakıl taşlarını
Yorgun ve çıplağım asker
Gün
Çoktan çekip gitti
Yankılanır, göl
Gecede hâlâ
KUŞ
Ben kuşum
Gökyüzü diyerek başlarım söze
Elmanın tadı, ceylanın rengi, kabuğun kokusu
Kadifenin ve senin
Uslu göğsün
Ey Gökyüzü!
Burada çamur yerleşti, yerelleşti, gelenek oldu
Isı korkulu, dağ kuşku içinde
Göç boruları aldı ortalığı;
İmzalar kurudu;
Ellerim
Tutmuyor hiçbir kargıyı
Mürekkebim
Soğudu sanki.
- Açıklama
- Susarsa dağ gibi susan, konuşursa dağ gibi "uçarı" bir şiir Mehmet Taner'in şiiri... acı bir toprak gibi Zap suyu gibi çıplak, yalın... ateş gibi yakıcı... yeryüzü gibi geniş... "Gece. Uzamış, bir yağmur anısı gibi. Ev'de serin yaz gecesi. Üşü, akşamsefaları, üşü. Ey herşeylerim üşü, sarar, kıvrıl Kim yaşamış, yok, o düşler dolu dönüşü." Küflü Şimşek Mehmet Taner'in şimdiye dek yayımladığı beş şiir kitabını biraraya getiriyor. Tadımlık Dolunaylarını süre süre sularda geleceğin Duyur bize Adacıkları sızlatan yeni ezgiyi Deniz, deniz Tınlamalarla yaklaşan derin şafak, ağır su! Üfürüyorum, yolunu bağlayan Son tozları da. BUN SULARI Bir doktora görünme fikri bende yer ediyor ve bu fikre alışıyorum, benimsiyorum onunla bu birlikte eskimeyi Tabelalar tabelalar geçiyor başımın üzerinden çeşitli katlarda tabelalar hayır kuşlar geçmiyor başımın üzerinden ve alçalmıyor ufka doğru tabelalar Bir yağmur tutturuyor geceye yakın Sönüyor kent, tabelalar Az insanlar yürüyorlar aralarında yağmurla neonlarla Bakıyorum birahaneye: 1937, Avrupa 7 ayrı vatandaş bir dolmuşta, ey Roma 7 bin puşt müziği, marşlar, bayramlar, bombalar! Ne zaman namus satışa çıkarılmış da bulmamış alıcı Bu gaz dolu boğucu havada? Her şey gibi bu dondurucu gök altında Sevdalar! Bir sevda oluyor sövgü, sonunda! Bazıları da ak kartondan pankartlar ellerinde Kanırtıyorlar sessizliği biraz daha; Bakıyorum alanlara: 1937, Avrupa Alışverişe dalanlar pasajların akşam pazarlarında Ey sergideki fanilayı aydınlatan aptal ampul, ey maksi fanila! Kendine birçok giysi uydurmuş insan! Ey yeme içme! Evet bir doktora görünmeli Bir gün şimşeğimden bahar, bir gün buhar olmalı gizlice DEVALUE Şemsiyemi açıyorum; Yağmur yağıyor Ankaranın göbeğine Bir kasaba tutturuyor Baloncu ile büfeci de Şu piyango biletçiler Dolmuşa yolcu çağıran ak kasketli çığırtkan Kalacaklar kısa bir an daha Yağmurla Ankara arasında Yağmur yağıyor alabildiğine Çekilmiş ıssız taksiler köşe başlarına çoktan Köprüde bir şey yok Köpürüp bulanan akıntının Yalnızlığından başka Bir madeni para, dönmüş Ak yüzünü, gökyüzüne Çamur sıvıyor kaldırımları Yağmur yağıyor alabildiğine KÖÇEK Ankara Ankara, Güzel Ankara! Bir damla süt kolumda ölüm İki kara leke. Denge Yani tehlike. Sıçrayın Fareler! Buldozerler! Ey Ten Ay: Orman Akıp giden tren: Ey Ten Ankara! Ankara, Güzel Ankara! Ey incecik Ten Vuran bana.. Ve onlara! AK MİNELER Nerede yangın, hani kır çiçekleri; Hani akşamüstü? Dallardan inen gölge.. Çıkıyor gölü taşıran ayna Suskunluk içinde Garip, derede bir çift sazan Bocalar, yayıldıysa akşam ışığı Parlar, suyu taşıran ayna İçimizin parlar sarmaşığı Ozan hey! kaynaklarda Kanın hey! dağla yaşadığı Acının bitmediği, göğüste bir büyük Gümbürtünün başladığı Ozanlar hey! yazarlar kabuklara, hışırdar yapraklar Suyun sesi iner uzaktan Ovayı kucaklar gün, damlar Aralarındaki kan Gider kurban, döner gözler kan çanağına Ulur kurt, ulur ağızda dinmeyen hırs Gelir gölü taşıran ayna İner yanımıza, sessiz Acıyı dilimle cânım! Nerede yangın, hani kır çiçekleri! Gelir gölü taşıran ayna cânım Gelir minelere gelecekleri. AYY Bahçam, köküm, odunum Cânım Ey Cânım Söz geldi dayan oldu, kapılar üryân Ses ederim uğrar gider Yankederim hey hey hey Soluk ermez kuşluğa Hey yavrum yavrucağım ay ala keklik sekişlim Taşın dibinden uğrar bir yılan! Bir yılan! Hey yavrum, yavrucağım... Ay, konduracağım, ay kitabımın direği Ayy! ERKEN AĞIT, ŞUBAT Neydi o dal kırıldı senin elinde Bir güvercin sadası duydu su Bir fısıltıyı böldü en olmaz yerinden Avuçlarımızdan taşan su Gölün yüreği çaylarda Çayın usu şimşek Şimşeğin kolu uzun Damar, su Söz geldi kapılara vurdu kapılara vurdu kapılara kapılara Cânım ey, denk oldu uçurum Rüzgârın al yanağına Neydi o dal, duyduk yeşilliğini düşlerin Kara yazgı indi çayıra, soludu Neydi o dal, adı gelmez usuma MART, 71 1 Yorgun ve çıplak ellerime bak asker Ne kadar çirkin Ne kadar güzel Boynuma bak Bir yanı ustura Nasır tutmuş öbür yanı Ve iki gelecek birden Koparılmış, asker! Bir şarkı var, ah bir titreyiş Var elbet içimde Yankılanır Göl, gecede Susmam; Sabaha dek Dizeler kurarım Biri yanılsa bile Bir öteki İçer kanını Kurulu ağın Söylerim Sonsuz umudu Tükenmiş pencereleri Sesim Sesindedir mevsimin Yıldızlara ve sevgiye dek Yankılanır Göl, gecede Susarım; Huylanır Kulağımdan dizime dek Gecenin verdiği doğum ağızları; Dinlerim, dilimin altında Kaynayan Çakıl taşlarını Yorgun ve çıplağım asker Gün Çoktan çekip gitti Yankılanır, göl Gecede hâlâ KUŞ Ben kuşum Gökyüzü diyerek başlarım söze Elmanın tadı, ceylanın rengi, kabuğun kokusu Kadifenin ve senin Uslu göğsün Ey Gökyüzü! Burada çamur yerleşti, yerelleşti, gelenek oldu Isı korkulu, dağ kuşku içinde Göç boruları aldı ortalığı; İmzalar kurudu; Ellerim Tutmuyor hiçbir kargıyı Mürekkebim Soğudu sanki.Stok Kodu:9789750800122Boyut:135-210-0Sayfa Sayısı:276Basım Yeri:İstanbulBaskı:2Basım Tarihi:2007-04-01Kapak Türü:KartonKağıt Türü:1.HamurDili:Türkçe
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim9,729,7225,0510,1133,4310,3061,7510,5091,1910,69Finansbank KartlarıTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim9,729,7225,0510,1133,4310,3061,7510,5091,1910,69Bonus KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim9,729,7225,0510,1133,4310,3061,7510,5091,1910,69Paraf KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim9,729,7225,0510,1133,4310,3061,7510,5091,1910,69Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim9,729,7225,0510,1133,4310,3061,7510,5091,1910,69World KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim9,729,7225,0510,1133,4310,3061,7510,5091,1910,69Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim9,729,7225,0510,1133,4310,3061,7510,5091,1910,69
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.