Şiiri Düzde Kuşatmak
Liste Fiyatı :
180,00TL
İndirimli Fiyat :
126,00TL
Kazancınız :
54,00TL
Taksitli fiyat :
9 x 15,40TL
Havale/EFT ile :
123,48TL
9789753634809
1282196
https://www.teklifkitap.com/siiri-duzde-kusatmak
Şiiri Düzde Kuşatmak
126.00
Uçlarında panzehir taşıyan birer ok gibi,
hayatın ve şiirin üstüne gönderilen
yazılar, konuşmalar, söyleşiler...
Gülten Akın, şiiri bir kez de düzde kuşatıyor.
Tadımlık
Siir Ürünü
Siir yazma, bir üretim eylemidir. Ozan ise üretimci. Bu üretim eyleminin bir de tüketicisi var: Okurlar. Siir, kitap ve dergi biçiminde somutlastiginda meta (mal) olmustur. Satilir, alinir. Ürünün metalasma süreci, bir eyleyicinin daha oyuna girmesini gerektirir ki, bu yayincidir. Üç bacakli sandalyeye benzettigim bu süreçte her bacak isini geregi gibi yaparsa, üretim olusur ve sürer. Degilse biter. Sorabilir miyiz? --anaparasal üretim iliskileri çerçevesinde-- ürün metalasmadan var olabilir, varligini sürdürebilir mi? Geçmisin üreteni belirsizlesmis halk siirlerini, mânilerini düsünürsek, buna olumlu yanit verebiliriz. Ama, bu ürünlerin baslangiçta bir söyleyeninin bulundugu da kusku götürmez. Zaman içinde iyesi unutulmus siir, mâni kamunun olmustur. Çagdas ürünler içinden bir bölügü de gelecekte ayni biçimde kendini sürdürecektir. Yazaninin adi unutularak. Arastirdigimiz, üstünde düsündügümüz her konu bir yerde temellenmeye zorlar bizi: Üretim iliskileri. Günümüzden geriye dogru giderken degisen ve artik yok olan bazi iliskilerin çesitli özelliklerine rastliyoruz. Feodalite döneminde, saray, konak ozanligini, ozanina geçim saglayan gezginci halk ozanligini görüyoruz. Daha eskilerde ise, üreticisini büyücü; toplulugun saygin kisisi yapan, bir de ona yönetimsel erk saglayan siire ulasiyoruz. Öyleyse sunu saptamis sayabiliriz kendimizi: Siir üretim iliskileri içinde dogmus, sürmüs, bu iliskilerin degistigi dönemlerde siir-meta iliskileri de degisim geçirmistir. Ta günümüze dek. Bir uslu akis için söylenebilen bu sözlerde peki, Pir Sultan'in, Dadaloglu'nun; peki, bir muhalif ruzigâr gibi hayata giren öteki halk ozanlarinin, yani pazara meta üretme amaci gütmeyenlerin, tersine pazari dagitmayi amaçlayanlarin yeri nedir? Ki siir onlarin yasamlarinin, kavgalarinin bir yüzü, yani kendisi olmustur. Onlari dönemlerinin üretim iliskileri içinde bir köseye sigdirabilir miyiz? Sigdiramayiz pek, dar gelir. Bu iliskilerin degisiminde onlarin payi büyüktür. Siirlerini yetim gibi ortaya salmadi onlar. Savundular. Siirleri de onlari savundu, hiç ayrilmadan. Nâzim'i, Lorca, Brecht, Neruda'yi bu boydan sayiyoruz. Üretim iliskilerinin degisiminde, sayilmayacak kadar çok ozanin da "içerden" katkilari oldu. Onlar bir yandan dostlarin alisveriste gördügü ortak pazarda yerlerini alirken, öte yandan elestirdiler. Namik Kemal, Fikret, hatta Mehmet Akif. Uzlastiklarinda ödüller, makamlar aldilar. Elestirileri, dayanilmaz ölçüde sertlestiginde (ki bu ölçü, yönetim biçimleri, yönetici tavirlariyla belirleniyordu) cezalandirildilar. Sürgünlere filan yollandilar. Dönemimiz, anapara iyesininin üretim iliskilerine egemen oldugu, bu egemenligi daha da gelistirmeye savastigi dönem. Günümüzde onun alip satmayacagi bir sey kalmadi pek. Görünürde, onun onaylamadigi ürünün yayginlasma sansi yok gibi. Köselerini yuvarlastiramadiginizi iletmeniz olasi degil gibi. Ama bu esinti de ne? Düzgün dosyalari kipirdatan kim? Hey, kim var orda? Kim olabilir? Diriligini yitirmemis bir muhalif ruzigâr.
- Açıklama
- Uçlarında panzehir taşıyan birer ok gibi, hayatın ve şiirin üstüne gönderilen yazılar, konuşmalar, söyleşiler... Gülten Akın, şiiri bir kez de düzde kuşatıyor. Tadımlık Siir Ürünü Siir yazma, bir üretim eylemidir. Ozan ise üretimci. Bu üretim eyleminin bir de tüketicisi var: Okurlar. Siir, kitap ve dergi biçiminde somutlastiginda meta (mal) olmustur. Satilir, alinir. Ürünün metalasma süreci, bir eyleyicinin daha oyuna girmesini gerektirir ki, bu yayincidir. Üç bacakli sandalyeye benzettigim bu süreçte her bacak isini geregi gibi yaparsa, üretim olusur ve sürer. Degilse biter. Sorabilir miyiz? --anaparasal üretim iliskileri çerçevesinde-- ürün metalasmadan var olabilir, varligini sürdürebilir mi? Geçmisin üreteni belirsizlesmis halk siirlerini, mânilerini düsünürsek, buna olumlu yanit verebiliriz. Ama, bu ürünlerin baslangiçta bir söyleyeninin bulundugu da kusku götürmez. Zaman içinde iyesi unutulmus siir, mâni kamunun olmustur. Çagdas ürünler içinden bir bölügü de gelecekte ayni biçimde kendini sürdürecektir. Yazaninin adi unutularak. Arastirdigimiz, üstünde düsündügümüz her konu bir yerde temellenmeye zorlar bizi: Üretim iliskileri. Günümüzden geriye dogru giderken degisen ve artik yok olan bazi iliskilerin çesitli özelliklerine rastliyoruz. Feodalite döneminde, saray, konak ozanligini, ozanina geçim saglayan gezginci halk ozanligini görüyoruz. Daha eskilerde ise, üreticisini büyücü; toplulugun saygin kisisi yapan, bir de ona yönetimsel erk saglayan siire ulasiyoruz. Öyleyse sunu saptamis sayabiliriz kendimizi: Siir üretim iliskileri içinde dogmus, sürmüs, bu iliskilerin degistigi dönemlerde siir-meta iliskileri de degisim geçirmistir. Ta günümüze dek. Bir uslu akis için söylenebilen bu sözlerde peki, Pir Sultan'in, Dadaloglu'nun; peki, bir muhalif ruzigâr gibi hayata giren öteki halk ozanlarinin, yani pazara meta üretme amaci gütmeyenlerin, tersine pazari dagitmayi amaçlayanlarin yeri nedir? Ki siir onlarin yasamlarinin, kavgalarinin bir yüzü, yani kendisi olmustur. Onlari dönemlerinin üretim iliskileri içinde bir köseye sigdirabilir miyiz? Sigdiramayiz pek, dar gelir. Bu iliskilerin degisiminde onlarin payi büyüktür. Siirlerini yetim gibi ortaya salmadi onlar. Savundular. Siirleri de onlari savundu, hiç ayrilmadan. Nâzim'i, Lorca, Brecht, Neruda'yi bu boydan sayiyoruz. Üretim iliskilerinin degisiminde, sayilmayacak kadar çok ozanin da "içerden" katkilari oldu. Onlar bir yandan dostlarin alisveriste gördügü ortak pazarda yerlerini alirken, öte yandan elestirdiler. Namik Kemal, Fikret, hatta Mehmet Akif. Uzlastiklarinda ödüller, makamlar aldilar. Elestirileri, dayanilmaz ölçüde sertlestiginde (ki bu ölçü, yönetim biçimleri, yönetici tavirlariyla belirleniyordu) cezalandirildilar. Sürgünlere filan yollandilar. Dönemimiz, anapara iyesininin üretim iliskilerine egemen oldugu, bu egemenligi daha da gelistirmeye savastigi dönem. Günümüzde onun alip satmayacagi bir sey kalmadi pek. Görünürde, onun onaylamadigi ürünün yayginlasma sansi yok gibi. Köselerini yuvarlastiramadiginizi iletmeniz olasi degil gibi. Ama bu esinti de ne? Düzgün dosyalari kipirdatan kim? Hey, kim var orda? Kim olabilir? Diriligini yitirmemis bir muhalif ruzigâr.Stok Kodu:9789753634809Boyut:135-210-0Sayfa Sayısı:204Basım Yeri:İstanbulBaskı:3Basım Tarihi:2019-04-16Kapak Türü:KartonKağıt Türü:1.HamurDili:Türkçe
- Taksit Seçenekleri
- Axess KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim126,00126,00265,52131,04344,52133,56622,68136,08915,40138,60Finansbank KartlarıTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim126,00126,00265,52131,04344,52133,56622,68136,08915,40138,60Bonus KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim126,00126,00265,52131,04344,52133,56622,68136,08915,40138,60Paraf KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim126,00126,00265,52131,04344,52133,56622,68136,08915,40138,60Maximum KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim126,00126,00265,52131,04344,52133,56622,68136,08915,40138,60World KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim126,00126,00265,52131,04344,52133,56622,68136,08915,40138,60Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim126,00126,00265,52131,04344,52133,56622,68136,08915,40138,60
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.