Terörizm Paradoksu ve Türkiye

TERÖR MESELESİ bugün bütün insanlığın karşısında en önemli sorun olarak durmaktadır. Terör olgusu anlaşılmadan, teröre karşı alınacak tedbirlerin başarılı olması mümkün görünmemektedir. Terör, Türkiye açısından 1980'li yıllara kadar siyasal şiddet ve ideoloji ekseninde ortaya çıkmışken, bilhassa 80'li yılların ikinci yarısından itibaren etnik iddialarla Stalinist içsavaşı stratejisini benimseyen biryaklaşımla görünürlük kazanmıştır. Bir insanlık suçu olarak terörün ortadan kaldırılması insani, ahlaki ve toplumsal sorumluluğun gereğidir. Bu mücadelede başarılı olmak, demokrasi içerisinde bilimsel bilgiyle, toplumsal politikalarla, güvenlik stratejileri arasında kurulacak dengeye olan ihtiyacı kaçınılmaz kılmaktadır. Bu çalışma terör konusunu muhtelif boyutlarıyla ele alarak, ülkemizde eksikliği hissedilen birçok hususa katkı yapacak niteliktedir.

Prof. Dr. Vedat BİLGİN

TERÖRLE NASIL mücadele edilmelidir sorusuna herkesin kendince bir cevabı vardır. Ancak terörle mücadelede ortak akla ulaşmanın ve stratejiler geliştirmenin ilk şartı, konuyu doğru anlamak ve analiz etmektir. İşte bu kitap günceli de yakalayarak Türkiyede terörizm paradoksunu derinlemesine analiz eden ve konuyla ilgili herkesin kitaplığında bulunması gereken bir eserdir.

Prof. Dr. İhsan BAL

TÜRKİYE VE ANADOLU coğrafyası tarih boyunca siyasal şiddet ve terör dalgalarından hep aslan payını ala geldi. Maalesef küresel siyasal şiddet ve terörizm çalışmalarına, bu coğrafyadan özgün katkı gayretleri bu paya parallel bir seyir izleyememiştir uzun zaman. Bunun değişmekte olduğuna dair ciddi emarelerden birisi de elinizdeki bu çalışmadır. Konunun öğrenci ve çalışanlarına çok faydalı olacağını düşünüyor, katkıda bulunanları ve derleyenleri kutluyorum.
Doç. Dr. Ersel AYDINLI